Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Ağustos 2011 Salı


Rize’de
Geleneksel
El Sanatları







                                   







İÇİNDEKİLER:

5.7.1.Giriş                                     
5.7.2. Ağaç İşleri İşçiliği                                  
5.7.3.Bitkisel Örmecilik                                    
5.7.4.Dokumacılık 
5.7.5.İşlemeler     
5.7.6.El  Örgüleri  
5.7.7.Tentene - Oya  
5.7.8.Yorgancılık      
5.7.9.Metal İşleri
5.7.10.Taş İşçiliği   

5.7.1.Giriş :                                                                                                                         

Doğal güzelliği,hamsisi,Rize bezi  ile ünlü kentin ; yaylaları, mutfağı gibi el sanatları açısından da Türk kültür ve sanatın da ayrı bir yeri vardır. 

Hızlı bir kentleşme olgusuna girmiş ilin,halk mimarisinin  yanı sıra el sanatları da 21. yüzyıla doğru yeni biçimler almış ,çağdaşlaşma ile orantılı olarak yavaş yavaş el sanatları yerini endüstri ürünlerine bırakmıştır. Bu durum pek çok ustanın, halk sanatçısının farklı iş alanlarına kaymasına sebep olmuştur.

Yakın bir geçmişe kadar bağ ve bahçeleri süsleyen naylaların (ahşaptan yapılmış küçük ambar kuruluşları) bile yerlerinden taşınarak şehir merkezinin bir köşesine bir kültür varlığı olarak monte edilmesiyle açık hava müzeleri kurma yolunda adımlar atıldığı gözlenmektedir. 

Şehirde oluşturulan Etnografya Müzesi ; kültür varlıklarına  (mezar taşları , plekiler, minberler ,kemençeler , giyim kuşam , ev eşyaları vb taşınabilir nitelikteki maddi kültür varlıkları ) sahip çıkma, sergileme ve belgeleme açısından güzel bir örnektir.

Burada amacımız; Rize merkez ve çevresinde ki taşınabilir nitelikteki , ağaç işleri ve bitkisel örücülük, dokumacılık, dokumayı bezeyen sanatları ,işlemeler, tenteler, oyalar, el örgüleri, yorgancılık, metal işleri, bakırcılık, teneke işleri, demircilik ve taş işleri olarak sıralanabilecek el sanatlarını özgün örneklere ağırlık vererek  sanal olarak sergilemektir.

Zamanla nitelik ve nicelikleri değişen el sanatlarına toplu bir bakışı sağlamak ve durum belirlemesi yapmaktır.

Günümüzde bakır, demir ve teneke işçiliğinin yanı sıra dokumacılığın kaybolduğu, ağaç işleri dışında örücülüğün azaldığı buna karşılık el örgülerinin, yorgancılığın eski önemini koruduğu ,bakır işçiliği ile uğraşan dükkanların yerini sobacılara, kazancılara, el tezgahlarının yerini elektrikli tezgahlara bıraktığı Rize merkez çarşısı yanı sıra çevresini,özetle Rize ilinin el sanatlarını örneklerle sunmaktır.

Böylece önceleri el üretimi (manüfaktör -manufacture) olarak belli bir kültürel birikimin süzgeçlerinden geçerek tasarlanmış bu örneklerle çağdaş teknolojinin getirdiği yeniliklerle fabrikasyon olarak yapılan ürünler bağlamında artistik el sanatları düzeyine ulaşmış geleneksel Türk el sanatlarından çeşitli açılardan yararlanılmasını sağlamaktır.

5.7.2.Ağaç İşleri:   
                                                                                                                        
İklimi ve yapısı gereği çok ve değişik ağaç türlerinin  yetiştiği ilimizde el sanatları konu edilince, elbette ki ağaç işleri ilk akla gelen, en bol ürün veren bir alandır. Burada ağacın pek çok çeşitleri vardır. Bazıları çok kalındır,yekpare oyularak,oya gibi işlenerek kap kacak ve eşya  yapılır. Bazıları yumuşaktır,  kolay  işlenir, bazılarının sertliğinden ve ağır olmasından yararlanılır. Bazıları özlü olur, kestane, ceviz, köknar, gürgen, dişbudak, ıhlamur, fındık, komar, armut, kiraz ve en bol olan   kızılağaç. İhtiyaç duyulan eşyaya göre ağacın her çeşidini bulmak  mümkündür.

Bütün bu ve çok değişik  malzemeyi  kullanarak ve bunca değişik eşyayı yapan ustanın da çok maharetli ve yetişkin olması gerekir.

Ağaç işleri ustası, sadece bu bölümde geçen işleri değil bunun yanı sıra evleri ve camileri de  yapmakta; oymacılık,  ağaç süsleme  sanatlarında da ustalığını ortaya koymaktadır.                        

Ağaç İşlerinde Kullanılan Malzeme:                                   

Kızılağaç (kızıl çam), şimşir, ıhlamur, kestane, ceviz, fındık,   gürgen,  erik, elma vb gibi ağaçlar.

Uygulama Teknikleri ve Ürün Çeşitleri :     

Oyma, çakma, bükme, dizme, çatma, boyama olarak sıralanabilir.  

Oyma tekniği ile (yalnız keski hareketleriyle biçimlendirilmiş) yapılmış örnekler ;
Halk dilinde ozaşe olarak isimlendirilen karalahana  ezmelikleri,kaşık, kepçe, ekmek teknesine kıyasla daha küçük  boyutlu hamsi tekneleri,  vb 

Dizme-Çatma tekniğiyle yapılmış örnekler ;  Fasulye turşusu kadıları ,hayvanlara sulu yiyeceklerin verilmesinde kullanılan gerdel, ayran yayıkları,kovan, su kovaları  

Çakma  tekniği ile yapılmış örnekler ; Çekme sofra, ahşap kamalı sırtlıksız iskemleler (halk dilinde iskemi)beşik,sandık     

Çakma-Boyama tekniği ile yapılmış kombine örnekler ;                Hala yapımı turistik eşya olarak sürdürülen beşikler ve boya sandıkları ,cila kullanımı  ile diğer el sanatlarından ayrılmaktadır.

Kızıl çamdan yapılan beşikler de; İskemleler gibi tornalarda hazırlanan bazı kısımlarının canlı renklerle boyanıp birbirine çakılmasıyla oluşturulur.

Gürgen ve kestane ağacı gibi ahşap malzeme  kullanılarak yapılan halka ve boncuklarla, beşiklerin bezenmesi de ayrı bir sanatsal beceridir. Sallandıkça uyumlu ninni teşkil edebilecek sesler çıkaran beşik çeşitleri ünlüdür.
  
Kadı: 

Kullanış amacına göre büyük olur, küçük olur, yuvarlak  veya yavan olur genellikle kestane, köknar ve ıhlamur ağacından yapılır.Kullanıldığı işe göre isimlendirilir.Turşu kadısı, yağ kadısı,minci kadısı, tuz kadısı vb

Gerdel: 

Ardeşen’de “Gergen” de denir. Büyükbaş hayvanların yem  kabı olarak kullanılan gerdel, ortalama 40 cm  çapında ve 35 cm yüksekliğindedir. Kadıdan farklı olarak  ağızdan geniş, tabandan dardır. Ağza doğru genişleyen gerdelde genişlik %20 oranındadır. Kadı nasıl yapılıyorsa gerdel de  aynı teknikle yapılır. Yalnız hem  kadının hem de gerdelin kovan gibi oyularak yapılan şekilleri de  vardır. Oyma kadı ve gerdeller için ıhlamur kütükleri kullanılır.                                    
                                                                                                                     
Kayık:

Karadenizlinin sosyal ve ekonomik hayatında önemli bir yer  tutması nedeniyle  bugün  de çokça kullanılan , dört metreden on metreye kadar değişik uzunluklarda  yapılan deniz aracıdır.  

Sağlam olması için yapımında kestane malzeme kullanılır. Önce kasnak denilen iskeleti yapılır. Daha sonra da iskeleti dıştan örten tahtalar  çakılır.  
Kayığın alt kısmındaki ağaca “kayak” denir. Üst yakalarda kürek ipinin takılacağı karşılıklı takaçlar yerleştirilir.
Arka kısma takılan seyyar manivelalı tahta(dümen), kayığın  hareket halindeki yönünü  ayarlamaya yarar, orta  bölümde bırakılan boşluk, depo olarak kullanılır. Üst döşemeler, av malzemelerinin korunması ve oturmak  içindir.

Konsol ve Sandık:                                                               

Konsol genellikle ceviz ağacından yapılmaktadır.  Yaklaşık bir  metre yükseklikte bir sandık görünümündedir. En üstte iki veya üç sürme (çekmece) bulunur. Bu sürmeleri genişlemesine iki veya üç sürme daha takip eder.

Beşik: 
                                                                                                                                          İnsanoğunun ana kucağından  sonra  ilk tanıştığı mekan, ana kucağı kadar anlamlı gerçek bir yuva.

Bugün kullanımı  yok  denecek kadar azalmış olan beşik ; “Beşikten mezara” deyiminde  olduğu gibi bir "başlangıç" ve bir temel salıncak gibi sallandığı için de bebeğin kolayca uyumasına uygun bir "araç" olarak kabul ediliyor. 

Koppa  (Kepçe)  ve  Kuzi  (Kaşık):                           

Günümüzde  de  kullanılabilen  odun  kepçe ;kaşıktan   biraz   daha   büyük   ve  sapı  daha  uzundur. Sulu yemeklerin karıştırılmasında, dağıtılmasında kullanılır.

Komar ,karaağaç ve gürgen ağacından da yapılmakla beraber ,en makbulü şimşir ağacından yapılandır. Küçüklerine  kaşık  denir.  

Ağaç işleri olarak;  Sofra , Ozaşe (ezmelik), Tepuri  ( ekmek teknesi)  Kuli (iskemle), Mangana  (dibektaşı tokmağı), Gunni (Delme Kovan)  , Yayık ,Kulek ,Kot ve Ölçek, gibi,

Ağaç Oymacılığı ve Ahşap Süslemeciliği:           

Rizeli, ev,  cami ve nayla gibi  yapılarını  yaparken sadece ihtiyacını gidermekle kalmamış, bunların güzel olmasını da istemiştir.

Devrin ustaları eserlerini yaparken bu yapılarda simetri ve mükemmellik gibi estetik unsurları ihmal  etmemişlerdir. 

Ağaç oymacılığı  ve ahşap süslemeciliği; genellikle ahşap ev eşyalarında, camilerde, evlerde, nayla (Serender) gibi yapıların çeşitli bölümlerinde kullanılmıştır.

Ev eşyalarında şimşir, armut, dut  gibi  sert yapılı ağaçlar  tercih edilrken, Ev, Nayla  ve Camilerde; ceviz,  kestane, karaağaç ve kiraz kullanılmıştır.

5.7.3.Bitkisel Örücülük:

İskemlelerin oturma ünitesi ,sepet ve benzeri  çeşitli fonksiyonel araç ve süs eşyalarının yapımında;  bitkisel örücülük alanına giren el sanatlarının , bugün de yaşatılmasına  çaba harcandığı dikkati çekmektedir . Minyatür boyutlar da ,çeşitli renklerde hazırlanmış iplerle yapılmış balık sırtı ve hasır örgü türü turistik eşyaya  bugün de  rastlamak mümkündür. 

Bitkisel örücülük;ırmak kenarlarında kendiliğinden yetişen sarmaşık, mısır kapçığı ve mısır fidesinden elde edilen iplerle (çami) yapılır.                                                                                            

Fındık dallarını çıtlatıp kırdıktan sonra çakıyla kesilen düz şeritler ile örülen sepetler; ayaklı (topuklu) ve ayaksız olmak üzere iki ana başlık altında kümelenmektedir.                             

Topuksuz sepetler;                   yayvan ve genellikle saplı tasarlanmıştır. 

Topuklu  Sepetler; 
ağız kısmına doğru genişleyen üzüm toplamaya yarayan, ince uzun gövdeli ,yüksekliği 50 cm.den aşağı olmayan 
tek topuklu tiyeter (Tereteli) ; yüksekliği 55 cm. ağız çapı 40 cm. çevresin de   ve topuklarına ip bağlanarak sırtta taşınan iki topuklu çay sepeti;  yüksekliği 35 cm. ağız çapı 28 cm. çevresinde çay sepetinden daha küçük boyutlu, saplı ,elde taşınan üç topuklu  (karnali /kuyiçsa) şeklinde sıralanabilir. 

Fındık ağacının natürel renkleri  kahverengi ve beyaz şeritlerin,bir alt bir üstten geçirerek örülmesi ile,sepetler,tek veya iki renk olarak yapılmaktadır.

5.7.4.Dokumacılık: 

Dokumada kullanılan malzeme göz önüne alınarak; halk dilinde kendir ipi olarak isimlendirilen kenevir ipiyle, yalnız pamuklu iplikle ve kendir - ipek - pamuk iplik bileşimleriyle dokunan ve yörede melez olarak isimlendirilen dokumalar şeklinde gruplandırılabilir.


Bunlar ; atkısı ve çözgüsü de dahil tamamı kalın kendir ipinden dokunmuş sert ve seyrek bir dokuma türü olan 40 cm eninde natürel bej renkli feretiko, feretikodan daha kalın dokunmuş şal kuşağı, feretikoya kıyasla daha ince, yumuşak ve daha açık renkli olan  keten, en kalın kendir ipinden dokunan sık dokunmuş çuval görünümünde çay soldurma bezi olarak kullanılan şut bezi ile atkı ve çözgüsü pamuktan yapılmış, kalın, tok, beyaz tülbent görünümündeki pamuklu dokumalar dan  oluşmaktadır.

Melez dokumaların ; çözgükendir ipi, atkıipek ipliktendir. Çözgüpamuk iplikle olanlarda vardır.

Atkı ipliklerinde  farklı seçim yaparak  ve renkli süslemeler  ile nakışlanarak dokunan  örneklerli de  Tek renkli  dokumalar gurubunda değerlendirmek mümkündür. Yine  bu  gurupta , küçük deliklerle desenlenen düner adı verilen dokuma çeşidini de belirtmekte yarar vardır.

Tek renkli dokumalar; don, gömlek ve yağlık  peşkir, vb ya iç giyim yada giyim aksesuarları ,diğer bir ifadeyle kuşam ya da ev örtüsü olarak kullanmak amacıyla dokunurlar.                       

Çok renkli dokumalar:                             

Genelde de dolaylık , futa peştamal ve atkı gibi dış giyimde kullanılmak amacı ile dokunurlar. 

Dolaylık, peştamal                                                bele dolanarak kullanılır.
Kuullanımları esnasında ,çizgi desenleri  dikey / düşey  konumda bulunan dolaylık ve peştemal, yatay olarak dokunur, en yaygın renkler siyah- mor, yeşil-pembe, mavi - krem olarak gözlenir

Atkısı ve  çözgüsü  genellikle pamuk olan          futa peştamallar giysi üzerine önlük gibi sarılmaktadır.

Genellikle atkı olarak kullanılan ve Rizeli kadının simgesi biçimine dönüşen Makaslı Keşanlar ; yapılan batık boyamalardan elde edilen  çözgü ipliklerinin renk sayısıyla desenlendirilir.
Çözgüfes rengi, siyah, sarı, beyaz renkli pamuk iplikleri   ve atkıtek renk pamuk iplikle dokunan yine atkıları,ipek iplikli  Makaslı Keşanlara rastlamak mümkündür.

İpek iplik kullanımı açısından, futa peştamallara benzer bir durum ; çizgisel desenli dokunan ipek atkılar için söz konusudur.

Rize de bu gün evlerde sandıklarda saklanan  ,İpek iplikle dokunmuş iki ucu turuncu ve sarı çizgisel bordürlü lacivert zeminli dokumalarla karşılaşmak mümkündür .

Geçmişe yönelik iki pedallı şak şak tezgahı ları ile Makaslı  Keşanların dokunduğu Rize merkez Peripol Mahallesinde belirtmekte yarar vardır. 
   
Kendir Dokumacılığı:
                             
Teknik ne kadar ilerlese ilerlesin, Makine dokumacılığı ne kadar gelişirse gelişsin el sanatları ürünlerine her zaman talep olacaktır. Evliya Çelebi ve Katip Çelebi gibi seyyahların seyahat namelerinde bahsettikleri  feretiko, önemini  1950-1960 yıllarına kadar korumuşken, Rize’den top top ihraç edilen kendir(kenevir) dokumalar bugün artık  tarihe kavuşmuştur.

1960 yılına kadar devam eden dokumacılık, başta zenginliğin artması ile birlikte giyim  sanayindeki makineleşmeye yenilmiştir. Fazla emek istemesi nedeniyle diğer tekstil türleri ile rekabet edemeyerek  yok olmuştur.Ancak feretiko dokumacılığının yeniden canlanacağı ve  bir  geçim kaynağı olabileceği düşünülmektedir.

Rize dokumaları tek renkli (mono krom) ve çok renkli (poli krom) ana başlık altında incelenebilir.
  
Rize Bezi:

Rize bezlerinin tarihi çok eski değildir. 2.Dünya Savaşı yıllarında yayılmaya başlamıştır.O dönem de her üç evin birinde dokuma tezgâhı bulunurken,bugün Rize bezi dokuyan el dokuma tezgâhları bulunmamaktadır.

Rize bezleri; halen birkaç atölyede fabrikasyon olarak dokunmakta ve pazarlanmaktadır.Deseni başka yerden 
alınmamış üreticisi  tarafından özel olarak hazırlanmıştır.
Desenler oluşturulurken mahalli motiflerden yararlanılır.   

Rize bezi İpliği; belli işlemlerle olgunlaştırılmış,sentetik karışmamış % 100 pamuk  merserize ipliğidir.  

Bu nedenle Rize Bezi; ter emici ve serin tutucu sağlıklı bir dokuma ürünüdür.  

Rize bezinin eni 90 cm olup, santimetre karesinde 18 çözgü 20 atkı bulunur. Havı alınmış ve parlaklaştırılmıştır.

Rize bezinin bir özelliği de;küçük deliklerle kumaşa tabii bir desen kazandıran “Dönerlerin” bulunmasıdır.  
Dokuma tezgahında mitari biçiminde nireler vardır, bunlar çözgü de ki ipliği ters  çevirip kumaşa tabii bir desen vermektedir. Rize bezinin  dokunması; nire kullanmak yüzünden maharet isteyen bir iştir. Nirede iplik kesilince bunu takmak büyük bir el maharetini gerektirir.

İpek Böcekçiliği:                        

Rize’de; rutubetli iklim, gece ile gündüz arasındaki  ısı farkının az oluşu ve dut ağacı yetişme  özellikleri ile ipek böceği üretilmiştir.

Yörede pazarlama imkanının olmaması, ipek  böcekçiliğini destekleyen ve yönlendiren kurum ve kuruluşların bulunmaması ipek  böcekçiliğinin Rize’de gelişmesine ve çaya alternatif bir ürün  olmasına engel olmuştur.

Rize ipeğinden yapılan melez gömlek, melez çarşaf,  peşkir süslemeleri hala halkımızın elinde bulunan ürünlerdir. 
  
5.7.5.İşlemeler:

Yörede top iğne, şerit iğne olarak isimlendirilen yuvarlak ve yassı iğnelerle kendir ve pamuklu dokumalar yanı sıra ipek üzerine vatel teli olarak adlandırılan pamuklu iplik, ipek iplik ve metal ipliklerle işlemeler yapılmaktadır. 
  
Uygulama Teknikleri ve İşleme Türleri: 

Dokumanın iplikleri sayılarak yapılan iğne işi  ,hesap iğnesini ve dokumanın iplikleri sayılmadan  yapılan iğne işleri olarak da  kum işi, delik işi, sarma, cambaz (sarhoş bacağı) çengelli (çengel iğnesi), çapraz iğne (kanaviçe), kordon tutturma (tutturmalı) .İşlemenin yapıldığı parçalar  olarak; yağlık, peşkir, seccade, bohça,yastık kılıfı.yatak takımları olarak sıralanabilir.

İşlemelerde Seçilen Konular :

Cazı gülü (yaban gülü), hamacuna (çilek) kavlağan yaprağı, çerez (kiraz) vb. bitkisel bezemeler, cami, taka gibi nesneli bezemeler ve üçgen, kare, dikdörtgen, daire vb. geometrik bezemelerden oluşmaktadır.

Tek  renkli ve çok renkli işlemeler olarak iki ana başlık altında kümelenen işlemelerde tek renklilerde  altın ve gümüş rengi ,çok renklilerde ise pembe, kırmızı, pepeçi rengi (bordo), patlıcan rengi, turuncu, kahverengi, siyah, yeşil ve mavi ile renklendirilmeler yapılmıştır.

Canlı renkler ve sert kontrastlarla renklendirilmiş, parçalarda stilizasyonlarla biçimlendirmeler yapılmış ve genellikle anti natüralist bir üslup uygulanmıştır. Bir grup çapraz iğne ile işlenmiş  tonlamalı renklendirilmelerle daha gerçeğe yaklaşan natüralist biçimlendirmelere rastlanmaktadır.

5.7.6.El Örgüleri:

El örgüleri değişik sayılarda şişle ; koyun, keçi, teke ve oğlak vb.gibi hayvanların yün ve kıllarından elde edilen ipliklerden  örülür. Önceleri doğal boyalarla boyanmış yada natürel yün ve kıllardan eğrilmesi ile  elde edilen iplikler kullanılırken , giderek ya fabrikasyon hazır yün ya da sentetik elyaflı iplik kullanımının yaygınlaştığı gözlenmektedir.

El örgülerinin ;başlık, kazak, hırka, yelek, eldiven gibi türleri arasında tek ve çok renkli kısa  veya uzun konçlu , çoraplar fark edilmektedir.Bunlardan beş şişle örülenleri ünlüdür.

Hemşin, İkizdere ve Çamlıhemşin başlıca üretim merkezleridir. 

Beş şişle örülen çoraplara burundan başlanılır. Yüz, ters, lastik örgü, ilmek sarma çeşitlemeleriyle yapılan çoraplarda genellikle birden fazla iplikle çalışılmaktadır.

Halk dilinde iki telli olarak isimlendirilen iki renk yünle örülen ve ikiden fazla renkle örülen on beş tele kadar sayısı artan örnekler de vardır.

İlgi çeken bir grup da; örerken iğne ardı gibi nakış uygulanan çalıklı adı verilendir. Örerken ipliği ilmeğin ön ve arka yüzünden geçilerek yapılan bu türde, örgü yünü yanı sıra bazen ikinci bazen üçüncü, dördüncü renkte iplik kullanılmaktadır.

Çoraplarda seçilen konular ; kirazlı, başak, çiçek, laleli, mısır sırası, çam dalı, zampara çiçeği, tiken yaprağı, sarmaşık vb. bitkisel bezemeler; tavuk ayağı, kuşlu, kanatlı, koç boynuzlu, uğur böceği, kelebek (titer) vb. hayvan  figürü bezemeler; çatal, kar tanesi, damlalı, süpürge, sepet vb. nesneli bezemeler, baklava, çengel, çubuklu, küp, yıldız vb. geometrik bezemeler ve aşık yolu, şaşırdı, gönül çengeli, gözü yaşlı, gelin yanağı vb. anlam yüklü bezemeler olarak sıralanabilir.

Ya yatay sular biçiminde farklı sayıyla yüzeye yayılan ya çorabın ön yüzünde burundan bileklik yoluyla konca kadar uzanan dikey bir kuşakla bezenmiş örneklerin taban ünitesi geometrik çizgilerden oluşan farklı bir desenle tasarlanmıştır ve topuk üstü genellikle bir serpme motifle süslenmiştir.  

Bu arada giderek azalan kıl örgüleri arasında süt süzgeci olarak tasarlanan parçaların gerek işlev gerek kullanılan malzeme açısından ayrı bir yeri vardır.

5.7.7.Tentene ve Oyalar:  

Tenteneler:

Yörede tığ kullanılarak, 50-70 numara pamuklu ipliklerle delik dolgu biçiminde  zincir çekilerek oluşturulan Trabzon adı verilen ya da iğneyle çeşitli düğümler atarak yapılan tenteneler; ince örgüler alanında büyük bir zenginlik arz etmektedir.

Genellikle yatak takımlarına, peşkirlere, bohçalara dikilen ya da tığla monte edilen tenteneler arasında yastık geymesi olarak adlandırılan yastık kılıfları hem işlemeleri hem de tenteneleriyle ilgi çekmektedir .

2 ile 10 cm. arasında değişen genişliklerde ince uzun şeritler biçiminde örülen tentelerin uzunluğu ,takıldığı eşya türüne  göre değişmektedir. Tentenelerin  genişlikleri 10 ile 30 cm. arasında değişen ve perdelere dikilen çeşitleri de vardır.

Diğerlerine kıyasla daha geniş bir bordür biçiminde örülen tek renk beyaz tenteneler beyaz dokumadan yapılmış perdelerin eteklerini süslemektedir.   

Oyalar:                                                                                                

Genişlikleri 1 ile 4 cm. arasında değişir ve tentenelere nazaran  daha ince ipliklerle örülür. Bunlar ;hem çok renkte iplik,  hem de pul ve boncuk kullanılması ,  üç boyutlu olma özellikleri ile , tentenelerden ayrılmaktadır.

Temelde tenteneler gibi zincir çekilerek yapılan tığ oyalarının kenar temizleme ve çembere oyayı bağlamak için uygulanan zürafa adı verilen kenar temizleme iğnesi de bulunmaktadır. 

Tentenelerden daha ince olan oyaların bir grubunda; süsleyici gereç olarak kullanılan irili, ufaklı pullar dikkat çekicidir. Çemberleri süslemek amacıyla tasarlanmış bu oyalar arasında Çamlıhemşin çevresinde parapul olarak isimlendirilen pullu oyalar tipiktir.Genellikle siyah ya da lacivert çemberleri bezeyen bu oyalardan tırtıba ve bedal adıyla bilinenleri ünlüdür.

Pul kullanmadan,birden fazla renkli ipliklerle yapılmış olanlardan  bazıları ;anlam yüklü  bitkisel, nesneli, figürlü ve geometrik bezemeleriyle göz kamaştırmaktadır. 

5.7.8.Yorgancılık:

Yorgancılık açısından çok zengin bir repertuarla karşılaşılmaktadır. Şehir  merkezinde  yirmiyi aşkın dükkandan oluşan  Yorgancılar Çarşısı bu konuda tanıklık etmektedir.

Dükkanlarda değişik malzemeyle, değişik boyut ve süslemelere sahip yorganlar dikilmektedir.                                                                           

Genellikle yüzü ve astarı farklı kumaştan, örneğin ipek atlas, mermerşahi, basma vb. kumaşlardan hazırlanan yorgan kılıflarının, pamuk veya  yünle doldurulduğu, tek dikişle dikildiği ve ağırlıkla çift kişilik yorgan yapıldığı görülmektedir.

İki kişilik yorgan için 4 kilo pamuk, astar için 5 metre mermerşahi, yorgan yüzü için 4 metre 60 santim tek en basma ya da atlas kullanılmaktadır. Yorgan boyutları; 190 x 200 cm. ile 230 cm. arasında siparişe göre  değişmektedir.  

Ustalar önce kestiği kumaşlarla astar ve yüzü birleştirmekte (çatmakta) böylece bir torba oluşturmakta sonra bu torbayı (kılıfı) pamuk yada yünle doldurmakta (döşemekte), doldurulan maddeyi iyice yerleştirip, kaymaması için çok geniş bir teyelle tutturduktan sonra tebeşirle yüzeyi desenlendirilmekte ve desen çizgilerinin üstünde yorgan iğnesini bir alt ve bir üstten geçirerek atlas yorganı 50 numara pamuklu iplikle, mitili ise 60 numara pamuklu iplik kullanarak dikmektedir (sırımaktadır).                     

Bazı örneklerde üzeri işlenerek süslenmiş ipek atlas yüzlere de rastlanmaktadır. Sarma iğnesi ile işlenmiş bu örneklerde farklı renkte ipliklere yorgan dikişi yanı sıra yapılan işlemelerle yorganların süslendiği görülmektedir.İşlemesiz olarak hazırlanan düz teğelti biçiminde sırılan yorgan dikişlerinin yüzde sık aralarla uygulanan biçimleri Trabzon'da baskı yada ince iş olarak isimlendirilmektedir. Baskının düz yatay çizgide gelişen türü batırmalı baskı, düz dikey çizgide gelişen türü kara baskı ve diyagonal çizgide gelişen türü için çapraz baskı tanımlamaları kullanılmaktadır.

Dükkanlarında yere ayaklarını uzatarak oturan ve yorgan dikiminde bir iğne ve orta parmağına taktığı ucu açık bir yüksükle çalışan ustaların üstün bir teknik beceriyle yer yer yüzeye kabartma izlenimi verdiği kabartılan yüzeylerle çitilerek geriye doğru çekilip zemine tutturulan kumaş yüzeyinde dikişlerle sağlanan boş ve dolu kontrastlarıyla bezemeler oluşturduğu bazen boş, dolu yüzeyler arasında daha sık iğne taramalarıyla yüzeye zenginlik kattıkları fark edilmektedir. 

Rize'deki yorgan modelleri ya dikilmiş yorganlara ya da yorgancılardaki fotoğraflara bakılarak seçilmekte ve çarşıda çok sayıda model bulunmaktadır. Genellikle modeller adlarını ya yorgan üzerindeki motiften ya da kompozisyon bütününden almaktadır. Yorgan modellerinin bazılar şöyle sıralanabilir.

Motiften yola çıkılarak isimlendirilen örnekler: 
  
Çerçeve, mekik, fiyonk, pervane, şemsiye, tren yolu vb. nesneli bezemeler.                                  
Kelebek, kırlangıç, çavuş vb. figürlü bezemeler.
Güneş, ay, dünya, yarım ay vb.  kozmik bezemeler.
Küp, yıldız, baskılı, baklava vb. geometrik bezemeler.
Top dikiş, üç gül vb. gibi bitkisel bezemeler.

Geometrik çizgilerle tasarlanan modellerde, beş orta vb. gibi kompozisyondan yola çıkılarak yapılan isimlendirmelere de rastlanmaktadır. Bu arada adını bir şehirden alan anlam yüklü örneklerle de karşılaşılmaktadır. 

Örneğin:
Adana , Atlas ve pamuklu mitil türlerinde; tek renkli (monokrom) , 
Basma türlerinde;kumaşın verdiği özellikle çok renkli (polikrom)tercih edilir.  

Yorganlarda  ifade edilen kompozisyon ;çok renklilere nazaran   tek renkli örneklerde daha belirgindir. 

Genellikle anti natüralist yada nonfigüratif biçimlendirmelerle tasarlanan kompozisyonlar bir yada iki sıradan oluşan bir çerçeve bordürü içinde oturtulmuştur.
Kompozisyonlar ya bir merkez çevresinde gelişen, ya da sıralamalarla düzenlenen olarak iki ana grup altında toplanmaktadır.

Bir merkez çevresinde gelişen kompozisyonlar;  merkezde dağılan  yada merkez de toplanan kompozisyonlar olarak iki ana başlık altında kümelenmektedir. Her iki türde de göbek ve dört köşe belirgindir. 

Sıralamalarla düzenlenen kompozisyonlar ise motiflerin sıralamalarla yüzey üzerine yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur.Bunlar düzgün sıralamalar, kaydırılmış sıralamalar, bağlantılı sıralamalar biçiminde üç ana başlık altında kümelenmektedir.

5.7.9.Metal İşleri:

Bakırcılık:                                                                                                                         
Rize’de bakır dövmeciliği; hem şekil, hem de dövme sanatı bakımından komşu illerin bakır dövmeciliğinden farklıdır. 

Rize bakır dövmeciliği daha fazla işçilik isteyen ince çekiç dövmeciliğine dayanır. Başka yerlerdeki gibi iri ve seyrek darbeli değildir. Rize bakır işlemeciliğinde ; güğüm,kazan ve ibrik gibi eşyaların alt bağlantı yerleri geçme-dövme şeklinde yapılır.Böyle yapılmayan kazan, güğüm ve ibrik gibi eşyaların alt bağlantı yerleri ters doğru şeklinde dövme yapılarak tamamlanır.Bu tür bağlantının daha az dayanıklı olduğu ifade edilmektedir.

Kazan,el leğeni,tas,güğüm,ibrik,bakraç,tava,süzgeç vb. gibi örneklerde; genellikle bakır külçe veya levhaları çekiçleyerek dövme tekniği uygulanır.
Bu parçaların özellikle alt bağlantı yerlerinde ince çekiç dövmeciliği,sap ve kulplardaki perçinlemede ve özellikle süzgeçlerin delik işçiliğinde  geçme dövme tekniği uygulanır.

Bu arada bir grup su güğümünde karşımıza çıktığı gibi; içine yerleştirilen  bazı maddeler sayesinde  kapağın açılması esnasında ses çıkarmasını sağlayan uygulamalara da rastlanmaktadır. 

Bu arada bir yan dal olarak kalaycılığın az sayıda ustayla süregeldiği, mıhlama tavalarının artık etnografik malzeme olarak değerlendirildiği fark edilmektedir. 

Teneke İşleri - Demircilik :                       

Fenerler teneke olarak isimlendirilen ince galvanizli saçtan yapılırdı. 
Gelberi ve likmen olarak açıkta yanan türleri de bulunan fenerlerin üstündeki halka ile asılan, üçgen prizma tepelikli ve kenarları camdan yapılmış dikdörtgen gövdelikleri de vardı. Önceleri balıkyağı yakılan fenerlerde sonraları gaz yağı kullanılmaktaydı.                     

Özellikle kilit, anahtar, ocakta kullanılan saç ve ateşlik zinciri (gelenbur), tiyeter askısı vb.  ev eşyası   türleri yanı sıra Rize'nin taş köprülerinin tam ortasındaki kilit taşından aşağı doğru sarkan zincir biçimindeki askılar gibi değişik  çeşitte  el ürünü  demir işleri ; sanayileşme sürecinin doğal sonucu olarak , yerlerini  bu alandaki mamul sanayi ürünlerine bırakmıştır.

5.7.10.Taş İşçiliği :

Taş işçiliği örnekleri arasında pleki (peleki) adı verilen bir tür tandırların ayrı bir konumu bulunmaktadır.

Ekmek, hamsi vb. gibi yiyecek maddelerini pişirmek için taştan yapılmış yuvarlak ağızlı, yuvarlatılmış, oval gövdeli, düz kaideli küpler tipiktir.  

Bu ürünler ; genellikle Rize'de bulunan taş ocaklarından koparılan karataş kitlesinden,  önce iç kısmının   oyulması  sonra dış yüzeyin  yuvarlatılması ile  oluşturulur. Koltuk, yarım koltuk, çeyrek koltuk vb. gibi isimlerle bilinen çeşitli boyutlarda örnekleri bulunan bu taş küplerin hamsi pleki türlerinin kaidesinde hamsinin pişerken suyunun akmasını sağlamak için açılmış bir delik bulunmaktadır.

hayde  Rize’ye
Ana  Sayfasına 
dönmek için aşağıdaki linki tıklayın

1 yorum:

  1. Çok güzel bir derleme hazırlamşsınız, teşekkürler. Bu sayede biz de ülkemizde yitip giden yöresel el sanatlarıyla ilgili daha detaylı bilgi sahibi olduk. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil